ERA (Endometrial Receptivity Analysis) İspanyol IVI ekibi tarafından yaklaşık 10 yıl süren klinik ve moleküler genetik çalışmaların ardından klinik uygulamada yerini almaya başlamış bir genetik değerlendirmedir.Kısaca embriyonun yerleşeceği rahim zarının olası bir tutunma için uygun olup olmadığını ve uygunsa bunun ne zaman olacağını moleküler genetik açıdan yorumlayan ve bu şekilde de de özellikle iyi kalitede embriyo transferine rağmen gebelik elde edemediğimiz hastalarımızda başarılı gebelik sonuçlar elde etmemize yardımcı olan bir klinik+moleküler analiz uygulamasıdır.Amerika Birleşik Devletleri’nde Yale Universitesi’nden Prof.Harvey Kliman’ın fikir babalığını yaptığı EFT (Endometrial Function Test) olarak da bilinen patentli benzer bir analiz de bulunmaktadır.Klinik ihtiyaç,uygulama ve amaç her iki testte de aynıdır.
Tekrarlayan tüp bebek başarısızlıklarında özellikle yapısal olarak iyi kalitede embriyo varsa mutlaka çiftlerle konuşulup takip eden denemeler öncesinde bilgi verilmesi gereken bir test durumundadır.Çünkü başarısızlıklar elbette iyi kaliteye rağmen düzensiz (hayatla bağdaşmayacak denli kompleks) kromozomal yapılardan kaynaklanabileceği gibi,doğurganlık özelliği göstermeyen ya da doğurgan karakteri farklı zaman dilimlerinde gösteren bir rahim zarı (endometrium) söz konusu olabilir.Durum bu noktaya geldi ise,öncelikle endometriumun reseptif (embriyo ile tutunma açısından etkileşime girebilecek yapıda) olup olmadığı değerlendirilebilir.Elbette mucize bir metod değildir,ancak pek çok çift testin yönlendirmesi sonucunda yapılan yeni denemelerde başarılı sonuç almakta,sağlıklı bebeklere sahip olabilmektedir.
Uygulama birkaç şekilde yapılmaktadır.Hangi yöntem seçilirse nihayetinde rahim zarından nazikçe bir biyopsi alınmakta ve bu parça reseptif özellik gösteren yaklaşık 200 civarı gen açısından değerlendirilmektedir.Çıkan sonuçlar ışığında , hastanın ilerleyen embriyo transferleri bu şablon kullanılarak yapılmaktadır.
ERA testinin sonuç ve yönlendirmesi ile özellikle kromozomal açıdan preimplantasyon tarama (PGS) ile normal olduğu saptanmış embriyoların transferi çok yüksek gebelik oranlarını beraberinde getirmektedir.Ancak uygulama anı,yöntemi ya da bu yöntemlerin potansiyel/teorik sakıncaları mutlaka çiftlerle tartışılmalıdır.Bu başka bir yazının konusu 🙂